Ünlü müzisyen ve televizyoncu Ayhan Sicimoğlu’nun hasta eşini terk ettiğini ve eşiyle olan ortak hesabını boşaltıp kendisine bir yelkenli aldığına yönelik tezlerde bulunmuştu.
Söz konusu ithamlar karşısında sessizliğini bozan Ayhan Sicimoğlu, toplumsal medya hesabından açıklamada bulundu.
“HUKUKİ YOLLARLA SÜREÇ BAŞLATILACAKTIR”
Hakkındaki argümanları yalanlayan Sicimoğlu; “İş artık bir iftiralar, temelsiz haberler ve prestij suikastına dönüştürüldüğü için beni kahreden bu açıklamayı yapmak durumunda kalıyorum. Bu temelsiz haberleri çıkaran ve yaymaktan sorumlu bireyler hakkında şahitlerimiz ve dokümanlarımız ile türel yollarla gereken süreç başlatılacaktır.” sözlerini kullandı.
Sicimoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Sevgili dostlar, beni tanıdığınız kadar tanıyorsunuz, her vakit doğruyu söyledim, doğrunun yanında oldum ve olmaya da devam edeceğim. Zeynep Hanım 2019 yazında bir gece apansız konuşamaz oldu. Derhal özel bir hastaneye götürdüm. Çekilen beyin MR’ı sonucu sol tarafında büyük bir kist saptandı ve acil ameliyat tavsiyesi alındı. Boston USA’da kıymetli bir mevkiide olan yakın dostumuz Prof Dr. Mehmet Toner’i aradım.
‘Ayhan’cığım al Zeynep’i getir buraya, gereken yapılacaktır’ dedi. Derhal sonraki gün Zeynep Hanım’ı, yanımıza kız kardeşini de alarak Amerika’ya götürdüm. Muayeneler sonucu acil ameliyata aldılar ve sonrasında ağır bakıma kaldırdılar. Amerika’da hastanede kalmalı refakatçiye müsaade verilmediği halde ısrarlarım üzerine ağır bakımda dahi bana özel müsaade çıkartmak zorunda kaldılar. Zeynep Hanım’la birlikte haftalarca Amerika’da 8 metrekarecik küçük bir hastane odasında baş başaydık.
Bu ameliyat ve onun düzgünleşme süreci ardından bu sefer de yeniden haftalarca süren kemoterapi ve ışın tedavisi seyahatine başladık. Bu müddet zarfında ve sonrasında Zeynep’in yanında yakını olarak bir tek ben vardım. Türkiye’ye döndükten sonra da Koç Üniversitesi hastanesinde aylarca süren bir kemoterapi süreci başladı. Son 2 gündür bizimle bir arada o devir hastanede bulunmuş pek çok hasta yakınından ‘biz sizi tekraren gördük orada, şahit olmaya da hazırız, bu haberlere hayret ediyoruz’ diyen iletiler alıyorum, biz kendi kederimizle ilgilenirken ne kadar çok insanın da gönlü bizimle sızlamış meğerse. Ancak ne acıdır ki tanımadığımız beşerler bizimle üzülürken, en yakınlarından tek bir maddi-manevi dayanak görmediğimiz üzere üstüne o “yakınların” bir de tatil ve yazlık mesken sefaları haberlerini aldık…
Bu ameliyat ve onun düzgünleşme süreci ardından bu sefer de yeniden haftalarca süren kemoterapi ve ışın tedavisi seyahatine başladık. Bu müddet zarfında ve sonrasında Zeynep’in yanında yakını olarak bir tek ben vardım. Türkiye’ye döndükten sonra da Koç Üniversitesi hastanesinde aylarca süren bir kemoterapi süreci başladı. Son 2 gündür bizimle bir arada o periyot hastanede bulunmuş pek çok hasta yakınından ‘biz sizi tekraren gördük orada, şahit olmaya da hazırız, bu haberlere hayret ediyoruz’ diyen iletiler alıyorum, biz kendi kederimizle ilgilenirken ne kadar çok insanın da gönlü bizimle sızlamış meğerse. Ama ne acıdır ki tanımadığımız beşerler bizimle üzülürken, en yakınlarından tek bir maddi-manevi dayanak görmediğimiz üzere üstüne o “yakınların” bir de tatil ve yazlık konut sefaları haberlerini aldık…
Zeynep Hanım hayatımda tanıdığım en zeki, en kültürlü ve en asil bayandır. Şu an yaşanan / bize yaşatılan bu acımasız ve mesnetsiz iftiralar silsilesi Zeynep Hanım’ın manevi şahsına yapılabilecek en büyük hakarettir. Bu temelsiz haberleri çıkaran ve yaymaktan sorumlu şahıslar hakkında şahitlerimiz ve dokümanlarımız ile tüzel yollarla gereken süreç başlatılacaktır.
Bu mevzuyu daha fazla uzatarak ben de bu saygısızlığa alet olmak istemiyorum. Ancak kamuoyu bilmelidir ki, kızımız Ayşe benim de maddi ve manevi tam dayanağım ile annesinin tedavisinin en güzel biçimde yapılmasını sağlamaktadır.
Kamuoyundan beklentimiz vermekte olduğu bu hayat gayretinde Zeynep Hanım’ın isminin ve yakınları olarak bizlerin, temelsiz ve makus niyetli senaryolarla daha fazla yıpratılmamasıdır.
Lütfen dualarınızı üzerimizden eksik etmeyiniz.”
