2012 yılından bu yana 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü olarak kutlanmaktadır. 21 Mart seçimi, Down Sendromuna neden olan 21. kromozomun benzersiz üçlemesine (trizomi) dayanmaktadır.
Down sendromu, kromozomal duplikasyon hataları veya 21. kromozomdaki trizomiden kaynaklanan fiziksel, zihinsel ve fonksiyonel anormalliklerin bir kombinasyonudur (Epstein, 1989). Kromozomlar, hem anne karnında büyürken hem de doğumdan sonra bebeğin vücudunun nasıl şekillendiğini ve işlev gördüğünü belirleyen genlerin bir parçasıdır (National Down Syndrome Society, 2013). Kromozomun fazladan kopyalanması bebekte vücut ve beyin gelişimini değiştirir. Down Sendromlu bebeklerde zihinsel ve fiziksel anormalliklere neden olabilir.
Down Sendromlu kişilerde fiziksel ve beyin gelişimi normal insanlara göre daha yavaştır (National Down Syndrome Society, 2013). Bununla birlikte, Down Sendromlu kişiler genel olarak yaşlılardan daha hızlı yaşlanma yaşarlar. Bu, yaşlanma süreciyle ilişkili olan 21. kromozomdaki trizomiden kaynaklanır.
Down Sendromlu yetişkinler yaşlandıkça, depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk ve davranış bozuklukları gibi yaygın ruh sağlığı bozuklukları riski artar. Down Sendromlu yetişkinler, davranış veya ruh hali değişiklikleri meydana geldiğinde kapsamlı bir tıbbi değerlendirme gerektirir. Down sendromlu kişiler, yaşlandıklarında önlenemeyen Alzheimer hastalığına da yakalanırlar. Alzheimer, Down Sendromlu yaşlılarda kötüleşebilir ve bunamaya neden olabilir. Bu nedenle aile, arkadaşlar veya toplum olarak Down Sendromlu kişiler için iyi bir ortam olarak hareket etmemiz uygundur. Sadece ilgiye ihtiyacı olan Down Sendromlu çocuklar değil, Down Sendromlu yetişkinler ve yaşlıların da yaşlılıklarını yaşamaları için desteğe ihtiyaçları vardır.
Down Sendromlu insanlar, doğuştan normal insanlar olarak bizden farklı olarak değerlendirilebilecek “onlar” değildir. Potansiyellerini geliştirmek ve yaşam kalitelerini yükseltmek için aynı haklara ve fırsatlara sahiptirler. Down Sendromlu kişilerin yetenekleri yaşıtlarıyla eşit olmasa da yine de toplum içinde roller üstlenebilir veya çalışabilirler.
