Son dakika haberi! Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerin akabinde birinci defa bir canlı yayında konuştu.
Sözcü TV’de soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, partisinin kurultayının “yerel seçimlerden evvel olması gerektiğini” söyledi. Genel Lider adayı olup olmayacağı sorusuna ise “Ben çıkıp adayım demem” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu’na, Ekrem İmamoğlu’nun Genel Başkanlığa aday olacağı argümanları da soruldu.
KURULTAYDA ADAY OLACAK MI?
Kurultayda genel lider da seçileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kimin aday olacağına partinin karar vereceğini açıkladı.
Kılıçdaroğlu, “Değişimin önünü açtık. Ben kurultayda çıkıp ‘adayım’ demem. Ben bugüne kadar çıkıp adayım demedim. Partinin yetkili organları buna karar verecek. Herkes gelip aday olabilir. Her ay tertipli olarak aidat ödeyenler ön seçimde oy kullanacak. Bu kurultayda genel lider da seçilecek.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu kelamlarına şöyle devam etti:
“İl liderleri değişecek, ilçe liderleri değişecek herkes değişecek kimsenin kazık çakacak hali yok. CHP’de bireyler değerli değil. Cumhuriyet Halk Partisi öbür partiler üzere değildir. Hisleriyle değil aklıyla hareket eder, bakar, ölçer. Bütün vatandaşlarıma sormak isterim, AK Partililer dahil. Kılıçdaroğlu çalıştı mı, çalışmadı mı? Kılıçdaroğlu söylenmesi gereken her şeyi söyledi mi söylemedi mi? Kılıçdaroğlu’nun ne eksiği var? Nerede yanlış yaptı? Söylesinler, bunu oturup tartışırız.”
Kendisinden sonra gelecek isim hakkında da değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, “Ben el veririm. Neden vermeyeyim? İlla ben aday olacağım, başkalarını reddeceğim diye bir durum yok. Bu benim geleneğimde yok. Bireye endeksli siyaset Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleneğinde yok” sözlerini kullandı.
İMAMOĞLU’NUN DEĞİŞİM ÇAĞRISI
CHP başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun seçim sonrasında yaptığı değişim davetine ait de şöyle konuştu:
“Değişim daveti çok hoş bir davet. Değişmeyen tek şey değişimdir. Bu değişim olacak esasen, bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün. Belediye liderleri seçildikleri beldeye hizmet etmek zorundalar. Birinci öncelikleri budur. Zira halk onları kendilerine hizmet etsin diye seçti. Benim bunu dillendirmem kadar doğal ne olabilir? Halk sizi seçti İstanbul’a, sizi seçti Ankara’ya, sizi seçti Adana’ya, Mersin’e, İzmir’e siz buraları bırakın öbür işlerle uğraşın. Olmaz. Siyasetin temeline karşıttır bu. Bu, bunlar siyaset yapmasın manasına gelmiyor ancak öncelik budur zira İstanbullu seni seçti, Ankaralı seni seçti, İzmir’i, Manisa’yı, Aydın’ı seçti. Buralara hizmet edin. Vaatleriniz, taahhütleriniz var, bunları yapacaksınız. İşin kuralı budur, işin tabiatı da budur aslında. Bu, şu manaya gelmez, ‘Siz yalnızca orada kalın öbür hiçbir şey yapmayın.’ Hayır, onu söylemedim ben. Oradan genel siyasete de girebilirler, genel siyasetin içinde de yer alabilirler. Şunu herkesin çok güzel bilmesi lazım, ben Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri olarak İstanbul Büyükşehir’in gelecekte ne olması gerektiğini de düşünmek zorundayım. Tekrar bir Cumhuriyet Halk Partili tarafından yönetilmesi gerekir.”
“Dolayısıyla seçimden evvel orası terk edilmemeli görüşündesiniz” yorumuna Kılıçdaroğlu, “Başka ne olabilir. Biz kazandığımız bir büyükşehir belediyesini diğer bir partiye neden verelim. Bana bunun haklı bir münasebeti önüme konursa bir sorun yok.” biçiminde karşılık verdi.
Yapılacak kurultayda İmamoğlu’nun istemesi halinde aday olabileceğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, “akılcı düşündüğünü” İstanbul üzere bir kenti kaybetmemeleri gerektiğini, birinci önceliğinin İstanbul olduğunu vurguladı.
SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ
“Geriye dönük pişmanlığınız oldu mu?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Yok, pişmanlığım olmadı. Yapılan her şey doğruydu benim açımdan.” sözünü kullandı.
Seçimlerden sonra neden öz tenkit yapmadığı ve istifa etmediği sorusuna ait Kılıçdaroğlu, Türk siyasetinde kıymetli evre kaydettiklerini söyleyerek, “Demokrasiye taraftar olanlar, demokrasiyi savunanları Cumhuriyet Halk Partisi bir ortaya getirdi. Bizim siyaset tarihimizde bir birincidir ancak bunlar konuşulmuyor, unutuldu. Meğer bunların konuşulması lazım. Tabi biz kazanacağımıza inanıyorduk, yalnızca biz değil bütün anket firmaları kazanacağımızı söylüyordu. Lakin beklentimiz olmadı.” diye konuştu.
“Neden seçimi kaybettiniz?” sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üç ve altı sandığın olduğu köy, kasaba ve beldelerde 6 milyondan fazla, kendisini ise 3 milyondan fazla oy aldığını lisana getirdi. Kılıçdaroğlu, üç ve üstü sandığın olduğu kentlerde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzde 49, kendisinin ise yüzde 51 oy aldığını söyledi.
CAN ATALAY’IN DURUMU
CHP’de 7 periyottur milletvekili seçilen isimlerin bulunduğuna ait tenkitlerin lisana getirildiği hatırlatılan Kılıçdaroğlu, bunun kendi talebiyle olmadığını, değişim için kurultayda tüzük değişikliği gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye Emekçi Partisinden milletvekili seçilen ve cezaevinde bulunan Can Atalay’ın durumuna ait yaptığı değerlendirmede, iktidarın demokrasiye inanmadığını ve millet iradesine hürmet göstermediğini, hangi partiden olursa olsun milletin verdiği oyla seçilerek parlamentoya gelen şahsa herkesin hürmet göstermesi gerektiğini aktardı.
“KUSURLAR, EKSİKLİKLER İDAREYE DE YANSIYABİLİR”
“Ne olacak CHP’nin hali?” sorusunu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, CHP’nin her vakit güzele hakikat gideceğini, vakit zaman aksaklıklar yaşanmış olsa da haktan ve hukuktan yana yoluna devam ettiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, “Her şeyi kesinlikle biz yüzde 100 hakikat yaptık. Hayır. Yani yanlışlarımız da eksikliklerimiz de olmuştur. Sonuçta insanların yanlışları, eksikleri, kusurları olabilir. Hasebiyle bu kusurlar, eksiklikler idareye de yansıyabilir. Bütün problem bunları olgunluk içinde kabul etmek ve yola devam etmektir.” dedi.
Kılıçdaroğlu, seçim sonuçları muhakkak olduktan sonra “Uyuyabildiniz mi o akşam?” sorusuna ise “Hayır efendim kim uyuyabilir?” karşılığını verdi.
“KAZANAMADIK LAKİN BU AĞIR BİR HEZİMET MANASINA GELMEZ”
Kılıçdaroğlu, CHP’nin kırsalda gerekli etkiyi göstermediğine işaret ederek, “Bu şunu gösteriyor; kentlerde oturanların tamamı demokrasiden yana oy kullanmış beşerler. Kent kültürünü bilen, kenti yaşayan, ekonomiyi kendi ömrünün bir kesimi olarak gören, komşuluk alakaları, özgürlük, gazeteyi, televizyonu okuyan, tartışan, konuşan ‘kentli’ dediğimiz kitle yüzde 51 oranında Kılıçdaroğlu demiş. Kazanamadık fakat bu bizim umutsuz olmamamızı sağladı. 40 – 60 istikrarı olsaydı, sahiden sonu felaket olurdu. İki puanlık bir fark var. Bu muvaffakiyet mıdır, başarısızlık mıdır? Ortaya çıkan tabloyu ağır bir mağlubiyet tablosu olarak görmek asla ve asla benim kabul edeceğim bir şey değil.” değerlendirmesinde bulundu.
“KIRSALDA BEŞERLER EKONOMİK YIKIMDAN ÇOK ETKİLENMEDİ”
Kırsaldaki insanların ekonomik yıkımdan çok etkilenmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “Çok kolay, ayda 500 lira verdiğinizde aslında harcayacak yer yok. Köyde nereye harcayacak parayı? Ekonomik yıkımdan etkilenmiyor.” halinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, CHP listelerinden seçime giren kimi partilerin milletvekili sayılarına ait soru üzerine, “Altı başkanın birinci toplantısında söyledim. Bizi bir ortaya getiren şeyin demokrasi olduğunu söylemiştim. Ve yeniden pek çok yerde tabir ettim, şayet Türkiye bu pozisyondaysa ve Türkiye bir otoriter rejimden çıkıp bir demokratik yol yakalayacaksa olay artık bir parti olayı olmaktan çıkmıştır. Olay, artık bir Türkiye olayıdır. Yüzde 1 bile olsa o toplumsal birlikteliğin içinde olmak zorundadır.” dedi.
