Saçların beyazlamaya başlaması doğal yaşlanma sürecinin bir modülü ancak ne kadar doğal olursa olsun beyaz saçlar kişiyi mutsuz etmeye yetebiliyor.
Yapılan yeni bir araştırma ise yaşlanmanın en kıymetli belirtilerinden olan saçların beyazlamasını aksine çevirmenin yahut önlemenin mümkün olabileceğini gösteren sonuçlar ortaya koydu.
Dailymail’in haberine nazaran, New York Üniversitesi Grossman Tıp Okulundan bir küme araştırmacı, farelerdeki yaşlanmanın belirtisi olan beyaz tüyleri inceledikleri sırada, birçok farklı hücre tipine dönüşebilen kök hücrelerin, kıl köklerindeki gelişim kısımları ortasında hareket etme yeteneğine sahip olduğunu keşfetti.
Bunun akabinde araştırmacılar, insanlarda da bulunan ve saç rengini denetim eden melanosit kök hücrelerine odaklandı.
Sıkışmış kök hücreli kıl kökleri, olağan saçlarda yüzde 15 oranındayken, birebir denekteki yıpranmış ve eski saçlarda bu oranın daha yüksek olduğu tespit edildi.
Bu bilgiden yola çıkarak, sıkışmış hücrelerin, gelişmekte olan kıl kökü (folikülit) bölmeleri ortasında tekrar hareket etmesine yardımcı olmanın, insan saçının beyazlamasını aksine çevirmek yahut önlemek için potansiyel bir yol sunabileceği sonucuna varıldı.
Çalışmanın baş araştırmacısı Qi Sun, açıklamasında, “Çalışmamız, melanosit kök hücrelerinin saçı renklendirmek için nasıl çalıştığına dair temel anlayışımıza katkıda bulunuyor.” dedi.
Araştırma grubu, artık ise kök hücrelere hareketliliği geri kazandırmanın yahut onları pigment üretebilecekleri ve tüylerin grileşmesini durdurabilecekleri bölmeler ortasında fizikî olarak hareket ettirmenin potansiyel yollarını araştırmayı planladıklarını aktardı.
Kıdemli araştırmacı Mayumi Uti, saç renginin beyazlaması ve saç kaybından sorumlu olabilecek şeyin, melanosit kök hücrelerinde renk değişimine neden olan fonksiyon kaybı olabileceğini kaydetti.
Uti, elde ettikleri bulguların, melanosit kök hücre hareketliliğinin sağlanmasının, saçı sağlıklı ve renkli tutmanın anahtarı olduğunu gösterdiğini söyledi.
Yaşlandıkça saçlarda meydana gelen dökülme ve tekrar uzama döngüsünün, bu kök sayısının artarak sıkışmasına neden olduğu, bunun da saç köklerinin protein almasına mahzur olarak pigment hücrelerine dönüşmelerini engellediği biliniyor. Gençlikte ise bu hücrelerin gelişmekte olan kıl kökü bölmeleri ortasında hareket ettiği ve farklı düzeylerde proteinlere maruz kaldığı tabir ediliyor.
