ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Rusesabagina’nın ABD’ye döndüğünü kaydetti.
Rusesabagina’nın ABD’ye geri gelmesinden memnuniyet duyduğunu söz eden Sullivan, “ABD topraklarına geri dönmesinden ve uzun müddettir bu günün gelmesini bekleyen ailesi ve arkadaşlarıyla yine bir ortaya gelmesinden mutluyuz.” sözünü kullandı.
Sullivan, Rusesabagina’nın geri dönüşü konusunda Ruanda hükümetinde işbirliği içinde çalıştıkları şahıslara de minnet duyduğunu kaydetti.
25 YILA MAHKUM EDİLMİŞTİ
Ruanda’da mahkeme, Eylül 2021’de, Rusesabagina’yı terör suçlamasıyla yargılandığı davada 25 yıl mahpus cezasına mahkum etmişti.
Ruanda Savcılığı ise Rusesabagina’nın cezasının yetersiz olduğunu belirterek ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırılmasını istemişti. Mahkemeyi boykot eden Rusesabagina, yargılama sürecinden adalet beklemediğini lisana getirmiş, mahkemeyi “sahte olmakla” itham etmişti.
Ruanda Devlet Lideri Paul Kagame’nin sert muhaliflerinden olan ve yıllarca sürgünde yaşayan 68 yaşındaki Rusesabagina, hakkında çıkarılan yakalama kararının akabinde Ağustos 2020’de Birleşik Arap Emirlikleri’nde gözaltına alınarak ülkesine getirilmişti.
Ruanda’da 1994 soykırımı sırasında çok sayıda suçsuz insanın hayatını kurtardığı ileri sürülen ve Oscar ödüllü “Ruanda Oteli” sinemasına bahis olan Rusesabagina ve 16 sanığa “terör, silahlı örgüt kurmak ve cinayete ortaklık” üzere 13 farklı suçlama yöneltiliyordu.
Rusesabagina, sinemadan sonra üne kavuşmuş ve farklı ülkelerde barış mükafatları almıştı. Devrin ABD Lideri George W. Bush, 2005’te Rusesabagina’yı Özgürlük Madalyası’yla ödüllendirmişti.
Son olarak, ailesi geçen yıl, Rusesabagina’nın 2020’de “iş vaadiyle kandırılarak” ABD’den Burundi’ye seyahat etmeye zorlandığı, kaçırıldığı ve azap gördüğü argümanıyla Ruanda hükümetine 400 milyon dolarlık tazminat davası açmıştı.
ABD’li yetkililer, Ruanda hapishanesinde 2 yıldan fazla mahpus yatan Rusesabagina’nın hür bırakılmasında, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın da dahil olduğu aylarca süren diplomatik uğraşların tesiri olduğunu savunuyor.
