İstanbul Ticaret Odası (İTO), Fatih Sultan Mehmed’in fethinden itibaren geçen 570 yılda İstanbul’da yaşanan değişimleri anlatan “Tarihi Miras İstanbul” kitabı çıktı.
İTO’nun Eminönü’ndeki merkez binasında gerçekleştirilen tanıtım aktifliğine katılan İTO İdare Heyeti Lider Yardımcısı Mehmet Develioğlu, İstanbul’un tarihi boyunca medeniyetlerin beşiği ve dünya ticaretinin kalbinin attığı kıymetli bir merkez olduğunu söyledi.
Develioğlu, Fetih ile bir medeniyetin de İstanbul’da kök saldığını kaydederek, “Çok farklı din ve kültürden insanı birebir anda bünyesinde barındıran İstanbul’un bu ruh iklimi, Türklerin inşa ettiği medrese, kütüphane, mescit, cami ve külliyelerle tekrar şekillendi. İktisadi hayatı düzenleyen çarşı, bedesten, arasta üzere yapıların yanı sıra hayatın her anına canlılık katan çeşme, kule, saat kulesi, dergah, tekke ve mezarlıklar ise kentteki silinmez İslam nakışları oldu” dedi.
Kitabın üç imparatorluğa başşehirlik yapmış bir kentin gelişimine ışık tuttuğunun altını çizen Develioğlu, yaşanan zelzeleler ve yangınların akabinde kentin nasıl ayağa kalktığının anlatıldığını da kelamlarına ekledi.
“FATİH’TEN GÜNÜMÜZE İNŞA EDİLEN YAPILARDAN GERİYE NE KALDI DİYE DÜŞÜNDÜK”
Kitabın editörü Nazan Öçalır ise Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’a kazandırdıklarını, onu izleyen yüzyıllardaki yöneticilerin kente katkılarını kitapta tekrar değerlendirdiklerini vurgulayarak, “Roma medeniyeti üzerine Müslüman bir kent kurmayı hayal eden Fatih’ten günümüze kadar inşa edilen yapılardan geriye ne kaldı diye düşündük” tabirlerini kullandı.
İstanbul’un geçmişten bugüne yaşadığı değişime işaret eden Öçalır, şöyle devam etti:
“50 bin nüfusun yaşadığı, sur içi, tarihi yarımada ve Galata’dan oluşan İstanbul’un birinci yerleşim yerlerinden, günümüzde nüfusu 20 milyonu aşan 39 ilçeye yayılarak yapılaşan bir İstanbul’a dönüştük. Bu ortada kültürel mirasımız ne oldu? Nasıl korunuyor? Neleri koruyup neleri koruyamıyoruz? Kaybolan mahalleler, sivil mimari… Bundan yüz yıl sonra geriye dönüp bakanlar ’21.Yüzyılın İstanbul’u’ diyerek bu yapıttaki fotoğrafları görecek.”
İstanbul’un fethiyle başlayan Osmanlı Devrindeki klasik yapıların yanı sıra Lale Zamanı, Batılaşma Devri ve Cumhuriyet Devri’nin irdelendiği kitapta, İstanbul’da çıkan büyük yangınlar ve sarsıntılarla toplumsal, kültürel ömür, üretim, ticaret, zanaat, sanayi, haberleşme, ulaşım, tabiat ve mimari mevzuları ele alındı.
Eserdeki fotoğraflar Mustafa Öztürk’ün objektifinden okuyucuya yansıtıldı.
