Bolu’da mobilya ve beyaz eşya mağazasında çalışan 41 yaşındaki Yıldırım, süreçleri için Bolu Adliyesi Sulh Hukuk Mahkemesine başvurdu.
Evli ve 2 çocuk babası Yıldırım, 16 yaşından bu yana isim benzerliği nedeniyle başına gelmeyen iş kalmadığını lisana getirdi.
Daha 16 yaşındayken kendisini arayan avukattan, boşandığını öğrendiğini anlatan Yıldırım, “Bir avukat, ‘Salih Yıldırım 2 çocuk velayeti size kaldı.’ dedi. Boşanma davasından. Dedim ki, ‘Avukat beyefendi, ben 16 yaşımdayım. Daha evlenmedim. Çocuğum yok. Nasıl olur?’. Yanlış isim dedim. Avukatla görüştük, gittik geldik o işi hallettik.” dedi.
Yıldırım, askerlik çağına geldiğinde akranları vatani vazifelerine giderken kendisine tebligat gelmediğini aktararak, “Bana evrak gelmedi. O vakit da Düzce’de kalıyorum. Askerlik şubesine gidiyorum. ‘Sıkıntı var’ diyorlar. Gidiyorum ‘sıkıntı var’ diyorlar. 3-4 sene geçti o denli. En son ‘Malatya’ya git.’ dediler, Malatya’ya gittim. Orada da ‘sıkıntı var, ilçeye git’ dediler. İlçeye gittim.” diye konuştu.
Burada misyonlu yüzbaşının kimlik denetimi yaptığını belirten Yıldırım, “Salih Yıldırım sen şehit olmuşsun, ölmüşsün.’ dedi. Arşivden fotoğrafları gösterdi. Çığ düşmüş askerlerin üzerine, şehit olmuşlar. İsim benzerliği, baba ismi tutuyor, anne ismi tutuyor, soyadı, ismi tutuyor. Genelkurmay Başkanlığı’na dilekçe yazıldı. Ölmediğimi ve yaşadığımı ispatlayana kadar 5 sene geçti. 2004’ün sonunda askere gittim.” biçiminde konuştu.
“HER SEFERİNDE MAĞDUR OLUYORUM”
Yıldırım, gitmediği vilayetlerde yaşanan olaylara şahit yazıldığını da söz ederek, şöyle devam etti:
“İstanbul’da bir yerde lastik çalınıyor. O semte hiç gitmedim. Salih Yıldırım şahit. Kalktım, İstanbul’a gittim. Bakırköy’de adliyede olayla ilgim olmadığını anlattım. 1 ay evvel tebligat gelmişti. Antalya’da taciz yaşanmış, Salih Yıldırım şahit. Ömrümde Antalya’ya gitmedim. Cümbüş merkezleriyle hiç işim olmaz. Taciz olayına şahit yazmışlar. Bolu Adliyesi’nde tabir verdim. Sözümde Antalya’ya hiç gitmediğimi, şahısları da hiç tanımadığımı söyledim. Sonunda ne çıkacak, başıma daha neler gelecek, bilmiyorum.”
Başına gelen olaylardan bıktığı için ismini değiştirmek istediğini söyleyen Yıldırım, bu nedenle her seferinde mağdur olduğunu, iş yerinden müsaade almak zorunda kaldığını aktardı.
Yıldırım, şu ana kadar borçlanma üzere bir kahır yaşamadığına işaret ederek, şunları söyledi:
“Bir de borç düşüncesi çıkarsa ne yapacağım bilemiyorum. O yüzden önlemimi alacağım artık. Salih Yıldırım isminde çok zahmet çekiyorum. Merhum dedemin ismi var. O isim de pek yok Türkiye’de. İsmi Bakır’dı. Bakır ismini koymayı düşünüyorum. Salih Bakır Yıldırım olacak. Zira bu işin sonu pek hayra gitmiyor.”
