Yunanistan’daki tekne faciasının yankıları sürüyor. Batan göçmen teknesinde en az 81 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de kayıp.
Gemide bulunanların tabirleri bir kaos ve çaresizlik tablosu çiziyor. İnsan hakları kümeleri, trajedinin hem daha fazla ispat olduğunu hem de göçmen teknelerinin öbür ulusların sularına yasa dışı geri itilmesinde ölümcül sonuçları olan yeni bir modelin sonucu olduğunu sav ediyor.
Teknede 750 Pakistanlı, Suriyeli, Mısırlı ve Filistinli mülteci ve göçmen taşıyordu. Yalnızca 104 kişi sağ olarak kurtarıldı.
“BİZİ RAHAT BIRAKSALAR BOĞULMAZDIK”
CNN, güvenlik nedenleriyle ve hem Yunanistan’daki hem de ülke içindeki yetkililerden misilleme kaygısıyla isimlerini vermek istemeyen gemi kazasından sağ kurtulan çok sayıda kişi ve onların akrabalarıyla röportaj yaptı.
“Bizi rahat bıraksalardı boğulmazdık” diyen bir kişi, Yunan kıyı güvenlik gemisinin trol teknesine birçok sefer yaklaşarak gemiyi çekmek için halat bağlamaya çalıştığını ve bunun sonucunda teknenin alabora olduğunu anlattı.
Rami, yaşadıklarını “Bizi üçüncü defa çektiklerinde tekne sağa gerçek sallandı ve herkes bağırıyordu, beşerler denize düşmeye başladı ve tekne alabora oldu ve artık kimse kimseyi görmedi” diyerek anlattı.
Felakete kıyı güvenliğin yaptığı hareketin neden olduğunu söyleyen Mostafa isimli bir Suriyeli de “Yunan kaptan bizi çok süratli çekti, çok süratliydi, bu da teknemizin batmasına neden oldu” dedi.
YUNANİSTAN TEZLERİ REDDEDİYOR
Sahil güvenlik sözcüsü Nikos Alexiou geçen hafta yaptıığ açıklamada, tekneye yaklaşmadıklarını belirtmiş ve panikten ötürü teknenin alabora olduğunu söylemişti. Alexiou, “Tekne alabora olduğunda, teknenin yanında bile değildik. Onu nasıl çekiyor olabiliriz?” Bunun yerine, sırf “yakın aradan gözlemledikleri” ve “muhtemelen paniğin neden olduğu yük değişikliğinin” teknenin devrilmesine neden olduğunu tez etti.
Trajedinin nedenine ait resmi soruşturma hala devam ediyor.