Son dakika haberi!
ATO Congresium’da “Rotamız Net Pusulamız Millet” sloganıyla gerçekleştirilen UYGUN Parti 3. Olağan Kurultayında, Genel Lider Meral Akşener’in gelmesi ve delegeleri selamlamasının akabinde Divan Başkanlığı oluşturuldu.
AKŞENER TEKRAR GENEL LİDER SEÇİLDİ
İYİ Parti’nin 3. Olağan Kurultayı’nda genel lider seçimi için oylama başladı.
Akşener’in tek aday olduğu kurultayda 1151 delegenin 1127 geçerli oyunu aldı ve tekrar genel lider seçildi.
GİK VE MDK SEÇİLECEK
Kurultayda genel lider seçiminin akabinde delege, 50 üyeden oluşan Genel Yönetim Heyeti (GİK) ile 11 üyeden oluşan Merkez Disiplin Konseyi’ni (MDK) belirleyecek.
GİK ve MDK seçiminde, blok liste formülünün uygulanması bekleniyor.
Uzun yıllar MHP Grupbaşkanvekili yapan Oktay Vural, GÜZEL Parti’ye katıldı. Genel Yönetim Şurası’na giren Vural’ın Genel Lider Yardımcısı olarak misyon alması bekleniyor.
Kurultayda, DÜZGÜN Parti Küme Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu divan başkanlığına, Genel Sekreter Uğur Poyraz ve Genel Yönetim Şurası (GİK) üyesi Kadriye Ünler de lider yardımcılığına seçildi.
Daha sonra gündem gereği hürmet duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Partisinin ATO Congresium’da düzenlenen 3. Olağan Kurultayı’nda konuşan Akşener, milletin taleplerini tüm Türkiye’ye duyurmak için dinledikleri her şeyi meydanlara, kürsülere ve toplumsal medyaya taşıdıklarını aktardı.
Akşener, “Dedikodu, iftira, hakaret etmek yerine milletimizin kaygısı ve sesini taşıdık. ‘Bizden değil, bu kaygı bize oy getirmez, bu talep bizim işimize gelmez’ demedik. Milletimizin her bir ferdinin meselelerine tahliller ürettik.” diye konuştu.
Daima hakikatin peşinden gittiklerini ve kaideler ne olursa olsun hakikati söylemekten kaçınmadıklarını vurgulayan Akşener, “İYİ Parti, istikrarı bozulan siyasetin su terazisidir. İki yumruk ortasına sıkıştırılan milletimiz için yaşama odasıdır. Ferdî ihtiraslara mahkum edilen milletimiz için bir çıkış kapısıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“HESAPLAŞACAĞIZ”
Akşener, davaları için zorluklara direndiklerini söz ederek, şöyle devam etti:
“Sözümüz hakikat olduğu için kaç iftiraya göğüs gerdik. Hele ki bir şey olamadığına öfkelenip bizatihi içimizden yapılan iftira, hakaret ve çirkinliklere göğüs gerdik. Şahsen hiçbir düşmanımın, hiçbir rakibimin, beni mahpusa atmayı isteyenler dahil, benimle ilgili asla argüman etmedikleri, söylemedikleri pis iftiralara şahit oldum. Allah bana bunu gösterdi. Lakin affetmeyeceğim. Asla affetmeyeceğim, billahi affetmeyeceğim, vallahi affetmeyeceğim. Bana iki şey bu ülkede söylenemedi. Kendi arkadaşlarım söyledi. Affetmeyeceğim. Hesaplaşacağız daima birlikte. Biz, bugünlere koltuk sahibi olmak için gelmedik. Biz, bugünlere varlıklı olmak için de gelmedik. Güçlü olmayı hayal edenler kapı dışarı. Burada bu türlü bir şey yoktur. Biz, bugünlere kendi ikballerimiz için de gelmedik.”
“‘BU PARAYI NEREDEN BULDUN’ DİYE NİÇİN SORMADINIZ?”
Konuşmasında, “Ben Meral Akşener. Ben yalnızca oylarınızla genel başkanlığa seçilmiş, öbür hiçbir sıfatı olmayan buradaki tek kişiyim” tabirini kullanan Akşener, şunları kaydetti:
“Beni parayla satın alabilen oldu mu? 30 yıllık siyasi hayatımda parayla ilgili hiçbir isnat olmamışken, bunu yapanlar kahrı perişan olsun inşallah. Biz, bugünlere milletimiz için geldik, hırslara esir olmadık. Kibirle kalplerimizi karartmadık. Makam sarhoşluğuna kapılmadık. Esasen makamla alakası olmayan tek kişi olarak sarhoş olmam da mümkün değil herhalde. Zira biz, bugünlere milletimizin teveccühüyle geldik. Ağzımdan ‘ben’ kelamı duymadınız, ‘biz’ diye geldik. 200 kişilik kurucular konseyi kurduk. En fazla 80 kişi olur, 200 kişi niçin oldu biliyor musunuz? Herkes borç çıkardı. Çocuğunun çikolata parasını koyduğunu argüman ettiler ve kimileriniz döndü dedi ki, ‘Ben master paramı koydum.’ Yahu niçin koydun? Bu yola çıkarken hanginizden para istedim ki? Milletvekilleri, geçen periyot Meclis’e girdiniz. Genel Merkeze para mı istedik sizden? Bugün milletvekilisiniz sizden para mı isteniyor? Genel Merkez yapıldı sayınlar 15 liralık çöp kutularını aldım ben. O gün bana ‘Bu parayı nereden buldun’ diye niçin sormadınız? ‘Nasıl buldun bu parayı, nereden buldun’ niçin demediniz? Zira sorumluluk almanız gerekiyordu, yanlışsız mu? Kaçtınız. Bugün Meral Akşener’i düşmanlarının suçlamadığı, iftira atmadığı iftiralarla suçladınız. Kahrolun, kahrolun, kahrolun. İşte bu yüzden bizim siyaset anlayışımızın istikameti de yolu da pusulası da milletimizin ta kendisidir.”
“Sandığa, yani büyük seçime gelmeden önce parti içindeki sandıklardan konuşalım” diyen Akşener, genel lider seçildikten sonra çeşitli sistemlerde demokrasiyi oluşturmaya çalıştığını, bu gayeyle iki sefer “blok liste”, “çarşaf liste” ve “yarı çarşaf liste” yaptığını lakin bunlara itirazlar geldiğini ve kimseyi memnun edemediğini anlattı.
Akşener, kurultayların hesaplaşma yeri olduğuna işaret ederek “Ben hesap vereceğim, siz de hesap vereceksiniz. O denli berbatlıklar yapıldı ki günlerce uyuyamadım. Burada söyleyemeyeceğim, o denli pislikler oldu ki tekrar edemeyeceğim. Sonra gördüm ki olmuyor. Herkes her şeyi istiyor, yetmiyor. Milletvekili olunuyor, yetmiyor. GİK üyeliği isteniyor, GİK oluyor, yetmiyor, genel lider yardımcılığı isteniyor. Kardeşim takımlarımız hudutlu. Bırakın da birileri de o vazifeleri yerine getirsin. Hayır, yok, yok.” diye konuştu.
“SAVAŞMALIYDIK”
Sonra altılı masa sorununun ortaya çıktığını tabir eden Akşener, şöyle devam etti:
“Şimdi biz fedakarlık yapan insanlarız ya, Türkiye bizim için önde ya, genel lideriniz bu bahiste her türlü feragati, fedakarlığı yapan insan ya… Hasebiyle biz bu parti seçime girebilsin diye evvel Cumhuriyet Halk Partisinden 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Hesap yapıyoruz, hesap veriyoruz. Buyurun. Savaşmalıydık, bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik. Girmiyorsak da gereğini yapmalıydık. Savaşmadık, savaşmadık, savaşmadık. 15 milletvekili istedik, Sayın Kılıçdaroğlu’na buradan bir kere daha teşekkür ediyorum. Ancak o gün bugün 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin’in ‘Diyet’ine döndü bu iş.”
Beraber seçime girdiklerini lakin ruhsal olarak kendisini çok makûs ve aşağılanmış hissettiğini tabir eden Akşener, şöyle devam etti:
“Hayatımın hiçbir devrinde asla hissetmediğim kadar çaresiz hissettim. Zira savaşmadık. Ben savaşı, çabayı, canımla, başımla, kellemle top oynamayı severim. Yapamadık, yapamadık. 28 Şubat’ta oynadım, şu kadar umurum olmadı. Tayyip Erdoğan’la aykırı düştük, uğraş ettim, şu kadar umurum, kaygım olmadı. Her hafta benim tutuklanacağımı söyleyenler oldu ortamızda. Hatırlıyor musunuz? Her hafta ben tutuklandım, ‘Can, baş üstüne’ dedim, şu kadar umurum, endişem olmadı. Lakin cüret edemedik, savaşmadık, uğraş etmedik. 15 milletvekili aldık. Bu bize neye mal oldu? Kuyruk siyasetine mal oldu. Ancak eğriye eğri, doğruya yanlışsız bu tıpkı vakitte Türkiye’ye büyük bir uygunluk yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi ile yapılan bu işbirliği, sağda bulunan her renkten siyasi görüşteki insanların Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili ön yargılarının değişmesine sebep oldu. Sonra bu değişme, altılı masayı, Millet İttifakı’nı getirdi.”
Akşener, bugüne kadar hiçbir kararı kendi başına vermediğini, varsa bütün başarısızlığın sorumlusunun kendisi, varsa muvaffakiyetin sahibinin ise partililer olduğunu söyledi.
“ARTIK BU PARTİDE ŞIMARIKLIK, HADSİZLİK, SAYGISIZLIK BİTMİŞTİR”
Demokrasi konusuna değinen Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sayın Kılıçdaroğlu’na randevu aldım, gittik. İki parti lokal seçimlere birlikte gitmeyi teklif ettik, sonuçta bir muvaffakiyet çıktı. Beni en çok ilgilendiren, etkileyen, üzen ne oldu biliyor musunuz? ‘İstanbul seçimini biz değil HDP kazandırdı, efendim bilmem nerenin seçimini biz değil HDP kazandırdı.’ Yuh, muh yok. Bugün hesaplaşıyoruz. Hesap veriyorum. Hesap soracağım sonra. Artık bu partide şımarıklık bitmiştir, hadsizlik bitmiştir, saygısızlık bitmiştir. Herkes haddini bilecek. Sonrası çok enteresan oldu. Biz hariç herkes kazanmayı sağladı. O gün anladım ki YETERLİ Parti, yalnızca iktidar değil muhalefetin bir kısmı, muhalefetin tırnak içi kanaat başkanları, tanzim edicileri tarafından da tehdit, tehlike görülen bir siyasi partidir. Anladım ki ÂLÂ Parti, milletin partisidir, milletin vicdanının su terazisidir.”
Seçim öncesi temayül yaptıklarını ve çıkan sonuçlara mümkün olduğunca uyduğunu tabir eden Akşener, şunları kaydetti:
“Temayülde geride çıkan arkadaşlarımız, sıra satmaktan tut her türlü ahlaksızlığı öne koyan açıklamalar yaptılar. Arkadaş 17’de çıkmış. Tüh tüh özür dilerim, çıkaramadım sizleri, kusura bakmayın. Madem kurucusunuz, madem bilmem hangi görevdesiniz, kardeşim niye bugüne kadar o üyenin kendisine ulaşmadınız, teşkilatlarımıza ulaşmadınız da ‘Bana yar olmayan kara toprağın’ diyen, partimizi yerle bir eden, yandaş televizyonlarda, bizimle ilgili ahlaksız görüşleri olan yerlerde partimizi her türlü iftiranın karşısında bıraktınız? Diyorsunuz ki ‘Bana yar olmayan kara toprağın.’ Siz kim, Türk milliyetçiliği kim? Siz kim, Türkiye kim? Siz kim, Türklük kim? Saygısızlar.”
“GEREĞİNİ ŞAHSEN BEN YAPACAĞIM”
Partililerin kurultayda oy kullanacağını ve kendisinin üç hakkı olduğunu belirten Akşener, “Bir, çarşaf. İki, yarı çarşaf. Üç, blok. Ancak artık yanımda bir şey var. Bu ne biliyor musunuz? Bütün üst heyet delegelerimizin, milletvekillerimizin isimleri olan bir torba. Bana kala kala kura kaldı. Ayıp be ayıp. Kura mı çekeyim ben? Milletvekillerini, GİK’i kurayla mı belirleyeyim? Ne istiyorsunuz kardeşim? Saygısızlar, saygısızlar. Hesabımızı bugün ortaya koyduk, yarın göreceğiz. Bundan sonra partimize saygısızlık eden, toplumsal medyadan, oradan buradan ziyan vermeye kalkışan herkes hakkında gereğini şahsen ben yapacağım.” diye konuştu.
Akşener, bir seçim devrinin daha geride kaldığını anımsatarak, “Bizim siyasetimizde milletin verdiği kararın karşısında mazeretlere yer yoktur. Zira bizim için milletimizin iradesi baş tacıdır. Zira biz siyasetimizi şikayet üzerine değil, yürek üzerine şekillendiririz.” dedi.
Demokrasinin sırf milletle bir arada inşa edilebileceğini kaydeden Akşener, DÜZGÜN Parti olarak yaşanılan seçim hezimetine ait muhasebelerini açık yüreklilikle yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini bildirdi.
Seçimin ayrıştırma ve yapay arbedelerin gölgesinde yapıldığını tabir eden Akşener, şunları söyledi:
“Bu seçimlerde verilen temel bildiri, siyasetin hapsedildiği bu çıkmazdan kurtarılmasıdır. Millet için milletle birlikte yapılan yeni bir siyasetin bir an evvel önünün açılmasıdır. Fakat o denli yalnızca kelamla değil gerçek bir yeniliği başlatarak, eskinin tozlu sayfalarını geride bırakarak, yalnızca şahıslara değil topyekun bir anlayışa karşı koyarak siyasette bu anlayışı değiştirmenin yolu da her şeyden evvel 85 milyon insanımızı oy tercihleri, hayat görüşleri yahut hayat biçimleri üzerinden maruz bırakıldığı keskin tariflerden, sıkıştırıldığı kutuplaşma alanlarından derhal kurtarmaktır.”
“ÖNCE KILIÇDAROĞLU’NUN ÜZERİNE YÜRÜDÜLER SONRA AKŞENER VE ÂLÂ PARTİ GÜNDEME GELDİ”
Cumhurbaşkanı Seçimi’ni kaybetmeleri nedeniyle pek çok yanılgı ve kusur üzerinde durulabileceğini söyleyen Akşener, “Önemli olan bunlardan ders çıkarmaktır. Lakin son vakitlerde ben konuşmuyorum, izledim. Enteresan biçimde evvel Sayın Kılıçdaroğlu’nun üzerine yürüdüler kanaat başkanları, seçkinler, aklınıza ne geliyorsa. Sonra baktılar ipin ucu kaçtı, ‘Bunu dengelemek lazım’ dediler ve olağan kuşkulu Meral Akşener ve DÜZGÜN Parti gündeme geldi.” diye konuştu.
Bu süreçte “Seçim için DÜZGÜN Partinin kâfi seviyede çalışmadığı ve bu sebeple seçimin kaybedildiği” argümanlarının da ortaya atıldığına değinen Akşener, “Ne kadar büyük bir insanmışım ki cumhurbaşkanının kazandırılması da, kazandırılamaması da benden kaynaklıymış. Aldım, kabul ettim, başıma koydum. Bir dahakine kelam kazandıracağım.” sözünü kullandı.
Belediye seçimleri ile ilgili de konuşan Akşener, “Derler ki insafınız kurusun. Anlıyorum eşitlemeye çalıştınız, biraz ipin ucu kaçtı. Korktunuz, dengelemeye çalıştınız, ‘İstanbul’u kazandıran HDP’dir’ açıklamanızda olduğu üzere… Yeterli, bundan sonra size hayatta muvaffakiyetler diliyorum.” dedi.
“ROLÜMÜZ, MİLLETLE BİRLİKTE YAPILAN YESYENİ BİR SİYASETİN ÖNÜNÜ AÇMAKTIR”
İYİ Partinin hakikate kulak tıkamayacağını ve doğruyu da alkışlayacağını lisana getiren Akşener, şunları kaydetti:
“Milletimizin ‘git’ dediği yere gideriz, ‘ol’ dediği yerde oluruz, ‘konuş’ dediği yerde konuşuruz, ‘dur’ dediği yerde dururuz. Zira bizim siyasetimizin öznesi, milletimizdir. Zira bizim siyasetimiz, milletimiz bizi hangi misyona layık gördüyse o misyonu hakkıyla yapmayı, milletimize en güzel halde hizmet etmeyi emreder. Zira bizim siyasetimiz, bir elin beş parmağı başka ayrı yerlere çekiştirilirken o beş parmaktan sıkı sıkıya bir yumruk yapmayı maksatlar. Hakikaten GÜZEL Parti olarak önümüzdeki periyotta de rolümüz, millete karşın değil milletle birlikte yapılan yepisyeni bir siyasetin önünü açmaktır.”
Mevcut siyasi anlayışın değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Akşener, “Birini döverek başkasını de severek büyüyen, milletimizi kimlik ve tercihleri üzerinden birbirine düşüren, kederi milleti olmayanlar için olağanüstü konforlu olan bu siyaset anlayışına Allah’ın müsaadesi, milletimizin teveccühüyle son vereceğiz. Gönüller ortasına örülen duvarları teker teker yıkacağız. Ortak kederlerimize odaklanacak, ayrıştığımız noktaları da tıpkı özümüzde olduğu üzere güç alacağımız bir zenginlik sayacağız.” diye konuştu.
Cumhuriyet bedellerinin yok sayılmasına müsaade vermeyeceklerini vurgulayan Akşener, şu açıklamalarda bulundu:
“Bugün burada daima birlikte yeni bir sayfa açacağız. Bugün buradan daima birlikte yeni bir kelam söyleyeceğiz, büyük Türk milletinin her bir ferdine, yeni bir yol sunacağız. Lakin tıpkı dün olduğu üzere bugün de açtığımız sayfa, milletin sayfası olacak. Bu sayfada tükenmiş kalemlerin izleri olmayacak, millete zirveden bakanlara, her kuralda kendini düşünenlere yer olmayacak. Söylediğimiz kelam, milletin kelamı olacak. Bu sayfada palavraya bulanmış iftira sözcükleri olmayacak. Sunduğumuz yol, milletin yolu olacak. Bu yolda, hiçbir yere varmayan, çıkmaz sokaklar olmayacak. Zira biz milletten geleni başımız, gözümüz üstüne bilenleriz, hakkın peşinde, hakikatin izinde gidenleriz, kelamını vicdanıyla ölçüp biçenleriz, hırsın atına binmeyen tok gönüllüleriz, milletin isteği için yollara düşenleriz.”
