28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci cins seçimlerine sayılı günler kala Cumhurbaşkanı adaylarının propaganda konuşmaları TRT’de yayınlandı.
Konuşmasına vatandaşları selamlayarak başlayan Erdoğan, Türkiye’nin 14 Mayıs’taki demokrasi şölenine, hangi adaya ve hangi partiye oy vermiş olursa olsun, sandığa giderek katkı veren, yurt içindeki ve yurt dışındaki her bir vatandaşına şükranlarını sundu.
Vatandaşlara, tarihin en yüksek iştirakli seçimleri ortasında özel bir yer edinen 14 Mayıs’ta, Türkiye Büyük Millet Meclisi çoğunluğunu Cumhur İttifakı’na verdiği için teşekkür eden Erdoğan, “Cumhurbaşkanı seçiminde 27 milyonu aşkın oyla yüzde 49,5’luk orana ulaşarak, en yakın rakibimize 2 milyon 539 bin fark attık. Şahsıma gösterdiğiniz bu büyük teveccüh için de sizlere gönülden teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Buna karşın sistem gereği seçimlerin ikinci tipe kaldığını aktaran Erdoğan, “Milli iradenin takdirinin başımızın üstünde yeri vardır. Pazar günü bir defa daha sandık başına gideceğiz. Bu kez yalnızca iki aday ortasında tercih yapacaksınız. Sizleri 28 Mayıs’ta iradenize bir sefer daha sahip çıkmaya davet ediyorum. Hem iştirak hem de dayanak bakımından rekor oranlarla Türkiye Yüzyılı’nın muştusunu tüm dünyaya ilan edeceğimiz bir seçim yaşayacağımıza yürekten inanıyorum.” değerlendirmesini yaptı.
MİLLET İTTİFAKI’NA ELEŞTİRİ
Seçimdeki rakibi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkenin ve milletin geleceği için söyleyecek rastgele bir kelamı olmadığını bu süreçte tüm açıklığıyla gördüklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Sandıktan çıkan ileti şudur; milletimiz kendi bedellerine hürmet duymayan terör örgütleriyle kol kola yürüyen, bölgesel ve global güçlerin dümen suyuna girme kelamı veren bir adaya ülkenin idaresini teslim etmeyeceğini açıkça söylemiştir. Buna karşılık muhalefet ne yapmıştır? Meclis’te çoğunluğu kaybedişinin, cumhurbaşkanlığında da açık orta geride kalışının öfkesini, hıncını, acısını, milletimizden ve bilhassa de depremzedelerimizden çıkartmaya çalışmıştır. Her vatandaşımız üzere depremzede kardeşlerimizin onurlarını korumak da bizim misyonumuzdur. Hiç kimse milletimizin rastgele bir ferdine, kökeninden, inancından, mezhebinden, meşrebinden olduğu üzere siyasi tercihinden ötürü da hakaret edemez. Kendi milletine hakaret üzerine heyeti bu türlü bir siyaset lisanını reddediyoruz. Hele hele asrın felaketi 6 Şubat sarsıntılarında mağdur ve mazlum duruma düşen kardeşlerimize yapılan saygısızlıkları asla kabul edemeyiz.”
Erdoğan, depremzedelere yönelik hallerin, siyaset ve ahlak bir kenara, minimum insani pahalarla bile bağdaşmayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bizim için ulusal iradenin üstünlüğüne halel getirmemek de depremzede kardeşlerimize sahip çıkmak da siyasetin ve seçimin ötesinde bir sorumluluktur. Gerçekleri bal üzere bildikleri halde kendilerine inanan günahsız insanları kandırmak için saatlerce ekran önünde, toplumsal medyada palavra söyleyenlerin tiyatrosu kendilerini ilgilendirir. Ancak sorun milletimiz, problem depremzedelerimiz, problem ülkemizin ve evlatlarımızın geleceği olduğunda hiç kusura bakılmasın, kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Seçim kampanyası boyunca her gün bir öbür maskeyle sahneye çıkarak milletimizi kandırabileceklerini sananlara tavsiyemiz, dönüp evvel kendilerini sorgulamalarıdır. Parti yöneticisinden medya mensubuna kadar muhalefetin tüm aktörlerinin adeta paçalarından akan kibrin gerisindeki nobranlığı milletimizin takdirine bırakıyoruz.”
Millete şimdiden bu türlü davrananların, diğer bir tabloda neler yapabileceklerinin ispatının 14 Mayıs gecesinden beri yaşananlar olduğuna işaret eden Erdoğan, “Pazar günü sandıkta birinci tıpta yarım kalan işimizi tamamlarken birebir vakitte işte bu çirkinliklerin hesabını da soracağınızdan kuşku duymuyorum.” dedi.
Erdoğan, 28 Mayıs için de millete kelamlarının, 21 yıldır olduğu üzere “eser ve hizmet siyasetini kesintisiz sürdürmek” olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Milletimize bu ülkenin 85 milyon vatandaşının her birini, 81 vilayetinin her karış toprağını, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca vatandaşımızın tamamını kucaklayan bir anlayışla Türkiye’yi büyütmenin, güçlendirmenin, zenginleştirmenin uğraşıyla dolu yeni bir devir taahhüt ediyoruz. Asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerimizi nasıl 21 yılda telafi ettiysek, bugünkü meseleleri da yeniden biz çözeceğiz. Zelzelede yıkılan kentlerimizi, 650 bin yeni konutla biz ayağa kaldıracağız. Afet tehdidi altındaki kentlerimizi, kentsel dönüşüm projeleriyle yalnızca İstanbul’da yapacağımız 1,5 milyon, toplamda 6 milyonu bulan konutla biz inançlı hale getireceğiz. Konut ve kira fiyatlarındaki artışları, hem idari ve cezai düzenlemelerle hem de konut arzının artışını teşvik ederek, biz dizginleyeceğiz. Birebir formda besin başta olmak üzere, insanlarımızın günlük hayatlarına direkt tesir eden fiyat artışlarının üstesinden tekrar biz geleceğiz. Zira bunun için bizim vizyonumuz var, bilgi ve deneyimimiz var, azmimiz var, cüretimiz var, hepsinden kıymetlisi milletimize verdiğimiz kelamları yerine getirme kararlılığımız var. Daha evvel yaptık, yeniden yaparız. Daha evvel başardık, tekrar başarırız.”
“28 MAYIS’TA DAHA GÜÇLÜ TAKVİYE BEKLİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa çalışanların yüksek enflasyonun yol açtığı refah kayıplarını gidermek için daima yeni çalışmalar yürüttüklerinin altını çizerek, kamu çalışanlarının maaşını 21 bin liraya çıkardıklarını anımsattı.
En düşük memur maaşını da 22 bin lira düzeyine getirme kelamı verdiklerini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin orta direği olarak gördüğümüz esnaf ve sanatkarlarımızın üretim, istihdam çıkar düzeylerini yükseltmek emeliyle daha güçlü dayanak paketleri hazırlıyoruz. Karadeniz gazı ve Gabar petrolü üzere büyük gelir kaynaklarımızın sevincini, buradan elde edeceğimiz karları, direkt milletimize yansıtacak yollarla yaşıyoruz. Togg’un ve savunma sanayi eserlerimizin en somut örneği olduğu ülkemizi yüksek katma kıymetli teknolojilerin, tasarım, üretim, ihracat merkezi yapacak tarihi adımlar atıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bölgesinde ve dünyada giderek büyüyen bir güç haline gelen Türkiye’yi yaptığımız yatırımlarla her alanda nasıl tepeye taşıdıysak, bugünkü ıstırapları çözerek, daha da ileriye tekrar biz götüreceğiz. Türkiye’yi kendisine gömlek biçilen, haddi, hududu belirlenen, kapasitesi baskılanan bir ülke olmaktan sizlerin dayanağıyla yürüttüğümüz uğraşla çıkardık. İnşallah, ülkemizin siyasi ve ekonomik olarak global idare sisteminin doruğundaki hak ettiği yeri almasını da tekrar sizlerden alacağımız güçlü takviyeyle sağlayacağız. Bunun için sizlerden 28 Mayıs günü tekrar ve daha güçlü bir dayanak bekliyorum. Ulusal irade düşmanlarının kabusu olacak bir iştirak ve sonuçla Türkiye Yüzyılı’nda buluşmak üzere hepinizi tekrar sevgiyle hürmetle selamlıyorum.”
