Sarıyer’deki CHP İstanbul Vilayet Başkanlığı binası civarında silahla ateş açılmasına ait yürütülen soruşturma kapsamında yakalanan firari kuşkulu tutuklandı.
Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Ofis Amirliği takımlarınca, 6 Nisan Perşembe günü saat 04.00 sıralarında Ali Sami Yen Spor Kompleksi Nef Stadyumu’ndan TEM Otoyolu Edirne istikametine seyreden bir araçtan CHP Vilayet Başkanlığı binası civarında silahla ateş edilmesiyle ilgili çalışma yürütüldü.
Olay sırasında araçta olduğu, toplumsal medya hesabından canlı yayın başlatarak aracın camından dışarı silahla ateş ettiği tespit edilen firari kuşkulu Emre D. (23) Sultangazi’de yakalandı.
Zanlının yakalandığı ikamette yapılan aramada ise 1 tabanca ve 14 fişek ele geçirildi.
Emniyetteki sorgusu tamamlanan zanlı, adliyeye sevk edildi.
“CANLI YAYIN AÇTIM, KÜFRETMEYE BAŞLADILAR”
İstanbul Adliyesi’nde savcılığa çıkarılan kuşkulu sözünün alınmasının akabinde “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma yahut bulundurma” cürmünden tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Şüpheli Emre D. sözünde, olaydan bir hafta evvel ailesine ilişkin iş yerindeyken kimliği bilinmeyen bireyler tarafından silahlı akına uğradığını, isabet eden kurşunlardan birinin mermi çekirdeğinin hala başında olduğunu ve sağ kaşının felçli kaldığını öne sürdü.
Bu olayın akabinde kendisini vuran şahıslara gözdağı vermek için arkadaşlarıyla gezerken toplumsal medya hesabından canlı yayın açtığını tez eden kuşkulu Emre D, bu sırada yayına katılan uydurma hesapların kendisine küfür etmeye başladığını anlattı.
“CHP BİNASINDAN HABERDAR DEĞİLDİM”
Şüpheli Emre D, bu durumu gururuna yediremediğini savunarak, şu ifadeyi verdi:
“Olaydan birkaç evvel kurşunlanmada ağır yaralandığım için Arda isimli bir arkadaşım başıma tekrar bir iş gelmemesi hedefiyle silah getirmişti. Hastaneden çıktıktan sonra bir silahı üzerimde taşıyordum. Aracın içerisinde şahısların canlı yayında yapmış olduğu küfürlere sonlanarak araç hareket halindeyken ön cam koltuğun camını açarak 2 yahut 3 el havaya ateş ettim. Ateş ettiğim esnada nereden geçtiğimizi dahi bilmiyordum. Ne CHP binasından ne de etraftaki başka binalardan haberdar değilim. Olay basına yansıyınca öteki şüpheliler polis tarafından alındı. Ben olaydan sonra silahı Arda’ya verdim.”
Savcılığın sevk yazısında, olayın gerçekleştiği yerin İstanbul’un en işlek caddelerinden biri olması, caddenin etrafında birçok kamu kurum ve kuruluşlarına, şirketlere ilişkin binaların ve vatandaşlara ilişkin ağır yerleşim alanlarının bulunması sebebiyle şüphelinin hareketinin vahamet arz ettiği kaydedildi.
Suç ögesi silahın ele geçirilememiş olması nedeniyle vasıf ve mahiyetinin bilinemediğine, bu nedenle kanıtların büsbütün toplanması halinde şüphelinin üzerine atılı cürmün nitelikli istikamette vasıf değiştirme ihtimalinin bulunduğuna yer verilen yazıda, şüphelinin üzerine atılı cürmü işlediğine dair kuvvetli hata kuşkusunun varlığını gösteren olgular olduğu gerekçesiyle tutuklanması talep edildi.
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, kuşkulu Emre D’nin 6136 Sayılı Kanuna muhalefetten tutuklanmasına karar verdi.
4 KUŞKULU ÖZGÜR KALMIŞTI
6 Nisan günü yaşanan olayın akabinde başlatılan soruşturmada, silahla ateş edilen araçta olduğu belirlenen 4 kuşkulu gözaltına alınmış, şüphelilerin emniyetteki sorgusunda, olay günü akşam saatlerinde 5 arkadaş gezmeye çıktıklarını, bir müddet dolaştıktan sonra gece saatlerinde Beşiktaş Ortaköy’de sahur yaptıklarını anlattıkları belirtilmişti.
Sultangazi ve Gaziosmanpaşa’daki konutlarına gerçek döndükleri sırada araçta bulunan firari kuşkulu Emre D’nin telefonuyla toplumsal medya hesabından canlı yayın başlattığını belirten zanlıların, Emre D’nin bu sırada üzerindeki silahı çıkartarak camdan dışarı 7-8 el ateş ettiğini söyledikleri öğrenilmişti.
Şüpheliler CHP İstanbul Vilayet Başkanlığına yönelik bir şey yapmadıklarını savunmuştu.
Savcılığın ulaştığı, şüphelilerin yaptığı canlı yayına ait imaj kaydında, bir kişinin havaya ateş ettiği, başka şüphelilerin ise bu duruma güldüğü belirlenmişti.
Adliyeye sevk edilen zanlılardan Anıl Ö. sözünün akabinde, Arif P, Berkan Ö. ve Ferhat E. ise isimli denetim kararları uygulanarak özgür kalmıştı.
