Kurban bayramından bir gün öncesine mahsus olan arefe tabiri, Türkçe’de ramazan bayramından bir gün öncesi için de kullanılmaktadır. Bunun üzere, aşikâr gün ve bayramlardan bir gün öncesine yahut değerli bir olay ya da olayların cereyan ettiği bir periyottan evvelki günlere de Türkçe’de arefe denmektedir.
AREFE GÜNÜ İBADETLERİ
Haccın iki rüknünden biri olan vakfe bugünde yapılır. Arefe günü Arafat’ta, öğlen namazının farzı ile ikindi namazının farzı öğlen vaktinde peş peşe kılınır (cem-i takdim).
Arefe günü güneş batınca hacılar Arafat’tan Müzdelife’ye hareket ederler. Arefe günü, Arafat’ta hacılar, vakitlerini dua, namaz, zikir, tesbih, va’z dinleme, Kur’ân okuma vb. ibadetlerle geçirirler.
Peygamberimiz arefe gününün faziletine ait olarak “Arefe gününden daha çok Allah’ın cehennem ateşinden insanları âzat ettiği bir gün yoktur” buyurmuş, tekrar “Arefe günü tutulan orucun bundan evvel ve sonra birer yıllık günahları örteceği Allah’tan umulur” dediği (Müslim, “Sıyâm”, 196-197) nakledilmiştir.
Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar yirmi üç vakit farz namazların peşinden, selâmdan sonra teşrik tekbiri getirmek vaciptir.
Teşrik tekbiri de şöyledir: “Allâhu Ekber, Allâhu Ekber, Lâ İlahe İllallâhu Vallâhu Ekber. Allâhu Ekber Velillâhil hamd.”
İster cemaatle, ister yalnız başına namaz kılan, kurban kesen yahut kesmeyen yolcu olan yahut olmayan kadın-erkeğin; farz olan her namazın peşinde Teşrik tekbirlerini getirmesi gerekir.